Evde yemek yaparak para kazanılır mı?

Bir süre önce yazdığım, ev hanımlarına evde çalışarak para kazanma yazıları vardı, takipçilerim bilirler, oldukça fazla okunan, ilgi gören yazılar oldu. Hala çok okunanlarda, ve mail yoluyla da çokça soru aldığım konulardan birisi. Ev hanımları, ya da çalışma hayatından yorulmuş, sıkılmış hanımlar çok var. Nasıl yapar da hem evimizde çoluk-çocuğumuzla olup hem de evden çıkmadan birşeyler yapıp para kazanırız diye kafa yoruyorlar. Ben yazılarımda sadece gözlem ve deneyimlerimden bahsediyorum. Denemediğim ya da çevremde denenmemiş bir işi asla tavsiye etmiyorum. Bu gün de denenmiş bir iş var, ama tavsiye etmeyeceğim. Daha doğrusu yapılış ve yola çıkış şeklini tavsiye etmiyorum.
http://1.bp.blogspot.com/-u84DYD3QNIg/ULzwOyvuOBI/AAAAAAAAAY8/bQw44V-z32M/s1600/evden-yemek-yaparak-para-kazanmak-istemisiniz.jpg
Neyse lafı fazla dolandırıp, karmaşık hale getirmeden konuya geçeyim en iyisi.

Tahmin edersiniz ki bir ev hanımının en iyi yaptığı/yapacağı düşünülen iş yemek yapmaktır. Aslında ev hanımı ile sınırlandırmayıp bir kadının demek daha doğru olur. Çünkü genel geçer Türk ailelesinde yemekleri kadın yapar. İstisnalar varmıdır bilmem..

Hal böyle olunca kadın en iyi yaptığı işten para kazanabilir mi? Neden olmasın? Tabiiki kazanır..

Bu yazıları yazmaya ilk başladığımda aklımda olan para kazanma yöntemlerinden birisiydi bu. Çevrenizdeki küçük iş yerlerine, kuaför, tuhafiye, bakkal, market eczane gibi yerlere öğlen yemeklerini makul ücret karşılığı satabilirsiniz, hem onlar ev yemeği yemiş olur hem de siz bildiğiniz sevdiğiniz işle, evinizde çalışarak para kazanırsınız.

Ne kolay! Aaa herkes yapabilir ki bunu! Evde yemek yapmıyormuyuz zaten hergün, bildiğimiz iş canım bu!

Değil arkadaşlar. Bildiğiniz iş değil. Benim bizzat zorla yemeklerini yemek durumunda kaldığım böyle girişimci hanımlar var, bildiğiniz gibi değil...

İki bayan kafa kafaya vermiş, bu işe kalkışmış. Yapma sebeplerine hiç girmiycem, ama asla ihtiyaç, gereklilik değil.  Bir tanesinin, özellikle yemekle mutfakla pek haşırneşir olmadığı çok aşikar. Diğeri de eh işte, bir çekirdek ailenin yemeğini yapar, yılda bir kaç kez belki kalabalık misafir ağırlarmış.

Bu hanımcıklar cesaret edip, günde elli kişilik yemek yapıp satmaya kalkışıyorlar, ve sonuç tam bir fiyasko. Yemeklerin tadı, tuzu, baharatı, kıvamı, pişkinliği, herşeyi sürpriz...daha önce hiç denemedikleri yemek tariflerini internetten buluyor, bu 4-6 kişilik yemek tariflerini 50 kişilik olacak şekilde ayarlayıp pişirmeye çalışıyorlar. Antin kuntin yemeklerle bize geliyorlar.

Hadi bilindik yemek diyelim , kurufasulye pilav. Kuru fasulye bu güne kadar sadece bir kez yenebilir durumda geldi, pilav da aynı şekilde sadece birkez taneleri birbirinden ayrılabiliyordu.

Bize haftada 5 gün yemek getiren bu hanımların yemekleri haftanın bir günü tam tadında kıvamında lezzetli olursa çocuklar gibi şen oluyoruz diyebilirim..:)

Yemeklerin lezzetinden başka çok önemli bir konu da menü kurmak. Hangi yemeğin yanında ne yenir, ne içilir, kuru-sulu dengesi nasıl kurulur hiçmi hiç haberleri yok. bir menüde patates kızartması,, pilav ve börek olabiliyor, yutabilirseniz yutun da karnınızı doyurun bu yemeklerle, umurlarında değil. Ben sürekli, yoğurt, ayran, meyve suyu bulundurmaya başladım yanımda artık. Hoş bu günden itibaren kendi yemeğimi kendim getiriyorum artık, ama diğer arkadaşlar Allaha emanet.

Madem o kadar kötü yemeyin diyeceksiniz biliyorum, ama durum bildiğiniz gibi değil. Hanımlar şirket ortaklarımızdan birinin çok çok yakını, onlar da zaten buna güvenerek işe başladılar, 

Şimdi yazının çoğu kendi iş yerimizde yediğimiz yemeklerle ilgili gibi oldu ama bu konuda fikir sahibi olun, aklınızda böyle bir iş yapma düşüncesi olursa birkez daha düşünün diye yazıyorum.

Sonuç olarak konuyu toparlamamız gerekirse,

1- yemek yapmayı gerçekten biliyor ve seviyorsanız bu işe başlayın,

2-kendi damak zevkinize değil, genelin damak zevkine hitap edebileceğini  bildiğiniz yemekler yapın

3-Yaptığınız yemekleri, hazırladığınız menüyü yanına ilave birşey yapmadan kendi sofranıza koyun önce, ya da koyduğunuzu düşünün, sonra servisinizi yapın, müşterileriniz lezzetle beraber birbiriyle uyumlu yemekler de yemek isteyecekler, yemeğin yanına gereken salata, içecek vb şeyleri unutmayın.

4- Ailenize yemek yapmakla, kalabalık bir guruba yemek yapmak aynı şey değildir, ölçülendirme konusunda mutlaka denemeler yapın ya da bilenlere sorun. Müşterilerinize, tadı-tuzu, baharatı, suyu sürpsiz yemekler götürmeyin.

5- Arada müşterilerinize jestler yapın, menü harici tatlı, ikramlık kurabiye kek vebenzeri şeyler olabilir.

6- İnternetten ya da birbaşkasından aldığınız tarifleri, kendiniz yemeden müşterilerinize yedirmeyin. Önce evde yapıp kendiniz bir deneyin, çok severseniz menünüze dahil edin.

7-  Ciddi olarak bu işi yapmayı düşünüyorsanız, bu mesleğin kursuna gitmek, işi bilen ya da yapan birilerinin yanında bir süre staj mahiyetli çalışıp tecrübe sahibi olmak en iyisidir.

Bu konuda yazılıp çizilecek daha çok şey var aslında, yemeklerinizi satabileceğiniz tek alan bizim gibi işletmeler değil, sipariş üzerine özl yemekler de yapılabilir, vs. vs. ama daha fazla uzatıp ta tadını kaçırmayalım dimi :)
Belki başka bir gün başka bir yazıda konuyla ilgili diğer fikirlerimide de anlatırım size.

Bir de internetten para kazanma yöntemleri var ki, o konuya başlarsam nasıl bitiririm, hatta bitirebilir miyim bilemediğim, kendime güvenemediğim için yazmaya başlamıyorum. Onun da sırası gelecek tabi, bakalım nezaman...

Yorumlar

  1. ayser hanım ben tasarımcı olmak istiyorum konunun dışında biliyorum ama sizce umut var mı net üzerinden ne yapabilirim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ceyda hanım, her fırsatta belirttiğim gibi ben bu konularda uzman değilim, bilir kişi gibi değil, sadece gördüğüm denediğim şeyleri paylaşıyorum belki faydası olur birilerine diye.
      Sizin konunuza gelince, bu işi yapan bunca insan var, siz neden yapamayasınız? gerekli altyapı, bilgi, birikim, tecrübe olunca olur tabi. Bu işleri yapan herkes okullu değil, tecrübeleriyle zamanla pişenler de var. Bu tamamen size bağlı yani. Allah yolunuzu açık etsin, Çalışmalarınızda başarılar dilerim...

      Sil
    2. çok teşekkür ederim Ayser hanım

      Sil
  2. bir ara ben de düşünmüştüm ama evden yürütmesi oldukça zor bu işi.dediğiniz zorlukların yanısıra bir de servis problemi var.sabahtan tüm yemekleri hazırlayacaksınız öğle vakti de anlaştığınız yerlere zamanında ve sıcak servis edeceksiniz.tek başına üstesinden gelmek kolay değil gibi geldi bana.ayrıca bir de damak zevki mevzu var ki asıl sorun o aslında.hakkıyla yapabilenlerin allah yardımcısı olsun:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tek başına zor tabiiki Ebru, yemeklerin hazırlıkğından tutun iş yerine teslim edilmesine kadar çok aşama var. Ben yazımda sadece çok küçük ama çok ta önemli bir bölüme değindim. Yemeğin hazırlığı, pişirilmesi, iş yerine teslim edene kadar sıcak kalması, servisi, iş yerinde kullanılacak servis ekipmanı, ulaşımı vs. vs. bu liste uzar gider böyle. Kolay gibi görünse de aslında hiç te kolay bir iş değil. Ciddi bir iş olarak değerlendirilmesi, hazırlık ve çalışma yapılması, sermaye de gerekiyor. Dediğine sonuna kadar katılıyorum. Hakkıyla yapabilenlere helal olsun, Allah yardımcıları olsun.

      Sil
  3. oooo çok cesaret isteyen ince bir iş koca koca tencereler hatta kazanlar olmalı

    ben ki ramazan ayında veya yemekli misafirde elim ayağıma dolanan biri olarak okurken göz bebeklerim büyüdü :)

    evimde kocişime bi de çocuklarıma leziz yemekler yapmayı tercih ederim bi gelen 3-5 kilişilik misafirlerime :))))

    sonra da keçelerimle oynarım :)
    düşünen arkadaşlar için önerilerinize %100 katılıyorum aşırı sorumluluk bu iş

    YanıtlaSil
  4. Kesinlikle haklısınız, çok büyük cesaret ve sorumluluk işi. Aileniz, misafiriniz için yemek yapmaya benzemiyor, kesinlikle tam zamanlı bir iş, bir meslek olarak değerlendirilip, üzerinde çokça düşünülüp karar verilmesi gereken bir iş...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder